top of page
Halluks Valgus Görsel.jpeg
Halluks Valgus

HALLUKS VALGUS

Halluks Valgus: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

 

Halluks valgus, ayak başparmağının dışa doğru eğilmesi ve bir kemik çıkıntısının (bunyon) oluşmasıyla karakterize bir ayak deformitesidir. Bu durum hem estetik kaygılara neden olabilir hem de ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Özellikle kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlık, genetik yatkınlık, uygunsuz ayakkabı seçimi ve bazı ayak yapısal problemleri nedeniyle ortaya çıkabilir.Halluks Valgus Belirtileri Nelerdir?Başparmakta eğrilik: Ayak başparmağı diğer parmaklara doğru yönelir.Kemik çıkıntısı: Ayak başparmağının iç kısmında ağrılı bir şişlik oluşur.Ağrı ve hassasiyet: Özellikle dar ve topuklu ayakkabı giyildiğinde artar.Cilt sorunları: Çıkıntı bölgesinde kızarıklık, şişlik ve nasır oluşumu görülebilir.Halluks Valgus Neden Olur?Genetik faktörler: Ailede halluks valgus öyküsü varsa risk artar.Yanlış ayakkabı seçimi: Dar, sivri burunlu veya yüksek topuklu ayakkabılar başparmağın doğal hizasını bozar.Düz tabanlık: Ayak yapısındaki bozukluklar halluks valgus gelişimine zemin hazırlayabilir.Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklar deformiteyi tetikleyebilir.

Halluks Valgus Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Geniş burunlu ve ortopedik ayakkabılar, başparmak üzerindeki baskıyı azaltarak ağrıyı hafifletebilir. Ancak bu yöntem deformitenin ilerlemesini durdurmaz.

Parmak arası makaralar, ortezler ve tabanlıklar gibi yöntemlerin halluks valgus deformitesinin ilerlemesini durdurduğu ya da hastalığı tedavi ettiği yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bu tür yardımcı malzemeler sadece geçici rahatlama sağlayabilir ve deformiteyi düzeltmek için bir tedavi yöntemi olarak değerlendirilmemelidir.

Ayakkabı değişikliği ile yeterli yanıt alınamadığında, cerrahi tedavi genellikle kaçınılmaz hale gelir.

2. Cerrahi Tedavi

Halluks valgus tedavisinde birçok cerrahi yöntem bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda minimal invaziv (perkütan) cerrahi yöntemler ön plana çıkmaktadır.

Minimal İnvaziv Perkütan Cerrahinin Avantajları:

  • Küçük kesiler: Geleneksel yöntemlere göre çok daha küçük cilt kesileriyle yapılır.

  • Daha hızlı iyileşme: Hastalar, daha kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilir.

  • Daha az ağrı ve şişlik: Minimal invaziv tekniklerde çevre dokulara daha az zarar verilir, bu da iyileşme sürecini kolaylaştırır.

  • Estetik görünüm: Daha az iz kalır ve ameliyat sonrası kozmetik sonuçlar daha memnuniyet vericidir.

Ameliyatın hangi yöntemle yapılacağı, deformitenin şiddeti, hastanın genel sağlık durumu ve beklentileri dikkate alınarak belirlenir. Cerrahi müdahale sonrasında, hastaların yaşam kalitesinde belirgin bir artış sağlanabilir.

Halluks Valgus Hakkında Sık Sorulan Sorular

Halluks valgus kendiliğinden düzelir mi?
Hayır, bu deformite zamanla ilerleyebilir. Ayakkabı değişikliği ile ağrıyı azaltmak mümkün olsa da deformiteyi geri döndürmek için cerrahi tedavi gerekebilir.

Ameliyat sonrası hemen yürüyebilir miyim?
Minimal invaziv cerrahi sonrası hastalar genellikle aynı gün ayağa kalkabilir ve kısa süre içinde günlük aktivitelerine dönebilir.

Hangi yaşlarda görülür?
Her yaşta görülebilir, ancak genellikle yetişkinlik döneminde daha sık ortaya çıkar.


Halluks valgus, yaşam kalitesini etkileyen bir sorun olsa da modern cerrahi yöntemler sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Halluks Valgus: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Halluks valgus, ayak başparmağının dışa doğru eğilmesi ve bir kemik çıkıntısının (bunyon) oluşmasıyla karakterize bir ayak deformitesidir. Bu durum hem estetik kaygılara neden olabilir hem de ciddi ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Özellikle kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlık, genetik yatkınlık, uygunsuz ayakkabı seçimi ve bazı ayak yapısal problemleri nedeniyle ortaya çıkabilir.

Halluks Valgus Belirtileri Nelerdir?

  • Başparmakta eğrilik: Ayak başparmağı diğer parmaklara doğru yönelir.

  • Kemik çıkıntısı: Ayak başparmağının iç kısmında ağrılı bir şişlik oluşur.

  • Ağrı ve hassasiyet: Özellikle dar ve topuklu ayakkabı giyildiğinde artar.

  • Cilt sorunları: Çıkıntı bölgesinde kızarıklık, şişlik ve nasır oluşumu görülebilir.

Halluks Valgus Neden Olur?

  • Genetik faktörler: Ailede halluks valgus öyküsü varsa risk artar.

  • Yanlış ayakkabı seçimi: Dar, sivri burunlu veya yüksek topuklu ayakkabılar başparmağın doğal hizasını bozar.

  • Düz tabanlık: Ayak yapısındaki bozukluklar halluks valgus gelişimine zemin hazırlayabilir.

  • Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi inflamatuar hastalıklar deformiteyi tetikleyebilir.

Halluks Valgus Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Geniş burunlu ve ortopedik ayakkabılar, başparmak üzerindeki baskıyı azaltarak ağrıyı hafifletebilir. Ancak bu yöntem deformitenin ilerlemesini durdurmaz.

Parmak arası makaralar, ortezler ve tabanlıklar gibi yöntemlerin halluks valgus deformitesinin ilerlemesini durdurduğu ya da hastalığı tedavi ettiği yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Bu tür yardımcı malzemeler sadece geçici rahatlama sağlayabilir ve deformiteyi düzeltmek için bir tedavi yöntemi olarak değerlendirilmemelidir.

Ayakkabı değişikliği ile yeterli yanıt alınamadığında, cerrahi tedavi genellikle kaçınılmaz hale gelir.

2. Cerrahi Tedavi

Halluks valgus tedavisinde birçok cerrahi yöntem bulunmaktadır. Ancak, son yıllarda minimal invaziv (perkütan) cerrahi yöntemler ön plana çıkmaktadır.

Minimal İnvaziv Perkütan Cerrahinin Avantajları:

  • Küçük kesiler: Geleneksel yöntemlere göre çok daha küçük cilt kesileriyle yapılır.

  • Daha hızlı iyileşme: Hastalar, daha kısa sürede günlük aktivitelerine dönebilir.

  • Daha az ağrı ve şişlik: Minimal invaziv tekniklerde çevre dokulara daha az zarar verilir, bu da iyileşme sürecini kolaylaştırır.

  • Estetik görünüm: Daha az iz kalır ve ameliyat sonrası kozmetik sonuçlar daha memnuniyet vericidir.

Ameliyatın hangi yöntemle yapılacağı, deformitenin şiddeti, hastanın genel sağlık durumu ve beklentileri dikkate alınarak belirlenir. Cerrahi müdahale sonrasında, hastaların yaşam kalitesinde belirgin bir artış sağlanabilir.

Halluks Valgus Hakkında Sık Sorulan Sorular

Halluks valgus kendiliğinden düzelir mi?
Hayır, bu deformite zamanla ilerleyebilir. Ayakkabı değişikliği ile ağrıyı azaltmak mümkün olsa da deformiteyi geri döndürmek için cerrahi tedavi gerekebilir.

Ameliyat sonrası hemen yürüyebilir miyim?
Minimal invaziv cerrahi sonrası hastalar genellikle aynı gün ayağa kalkabilir ve kısa süre içinde günlük aktivitelerine dönebilir.

Hangi yaşlarda görülür?
Her yaşta görülebilir, ancak genellikle yetişkinlik döneminde daha sık ortaya çıkar.


Halluks valgus, yaşam kalitesini etkileyen bir sorun olsa da modern cerrahi yöntemler sayesinde başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.

Ayak Bileği Burkulması
Ayak Bileği Burkulması.png

AYAK BİLEĞİ BURKULMALARI

Ayak Bileği Burkulmaları: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

 

Ayak bileği burkulmaları, ayak bileği ekleminde yer alan bağların aşırı gerilmesi veya yırtılması sonucu oluşan yaygın bir yaralanmadır. Genellikle spor aktiviteleri sırasında, dengesiz bir adım atıldığında veya ani hareketlerde ortaya çıkar. Bu durum, şişlik, ağrı ve hareket kısıtlılığına yol açabilir. Tedavi edilmediğinde, tekrarlayan burkulmalara ve kronik instabiliteye neden olabilir.

Ayak Bileği Burkulmasının Belirtileri Nelerdir?

  • Ağrı: Özellikle yaralanma anında ve sonrasında ayak bileğinde hissedilen şiddetli ağrı.

  • Şişlik: Ayak bileğinde hızla gelişen şişlik.

  • Morarma: Yaralanma bölgesinde deri altı kanamasına bağlı renk değişiklikleri.

  • Hareket kısıtlılığı: Ayak bileğini hareket ettirirken zorluk.

  • Desteksizlik hissi: Ayak bileğinde dengesizlik veya zayıflık hissi.

Ayak Bileği Burkulmasının Nedenleri

  • Ani hareketler: Spor sırasında zeminle yanlış temas veya ani dönme hareketleri.

  • Dengesiz yüzeyler: Çukur veya taşlı bir zeminde yürürken denge kaybı.

  • Yanlış ayakkabı seçimi: Yetersiz destek sağlayan ayakkabılar burkulma riskini artırır.

  • Kas zayıflığı: Ayak bileği çevresindeki kasların yetersiz güçte olması.

  • Daha önce burkulma geçmişi: Önceden burkulma yaşayan kişilerde tekrar riski daha yüksektir.

Ayak Bileği Burkulmaları Dereceleri

  1. Hafif Burkulma (1. Derece): Bağlarda hafif gerilme ve minimal hasar.

  2. Orta Derece Burkulma (2. Derece): Bağlarda kısmi yırtık, şişlik ve ağrı ile birlikte hareket kısıtlılığı.

  3. Şiddetli Burkulma (3. Derece): Bağlarda tam yırtık, ciddi şişlik, morarma ve belirgin dengesizlik.

Ayak Bileği Burkulması Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Yaralı bölgenin zorlanmaması için aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Buz uygulaması: İlk 48 saat boyunca 20 dakikada bir uygulanan buz, şişliği ve ağrıyı azaltabilir.

  • Kompress (sıkıştırma): Elastik bandajla sararak şişlik kontrol altına alınabilir.

  • Yükseltme: Ayak bileğini kalp seviyesinin üzerinde tutarak şişliği azaltabilirsiniz.

  • Fizik tedavi: Ayak bileği kaslarını güçlendiren ve hareket açıklığını artıran egzersizler uygulanmalıdır.

  • Ayak bileği destekleri: Burkulma sonrası destek sağlayan ortez veya ayak bileği bandajları kullanılabilir.

  • Özel enjeksiyonlar: özellikli enjeksiyonlar, iyileşmeyi hızlandırabilir ve ağrıyı azaltabilir.

Bu yöntemler, özellikle hafif ve orta derece burkulmalarda genellikle etkili olur. Ancak ciddi burkulmalarda veya sürekli instabilite yaşanıyorsa cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale, ayak bileği bağlarının tamamen yırtıldığı ve cerrahi dışı tedavilere yanıt alınamadığı durumlarda düşünülür.

  • Bağ tamiri: Yırtılan bağların cerrahi olarak onarılmasıdır. Kapalı ve açık cerrahi yöntemlerle gerçekleştirilebilir.

  • Bağ rekonstrüksiyonu: Hasarlı bağların başka bir doku kullanılarak yeniden oluşturulması.

Ayak Bileği Burkulması Hakkında Sık Sorulan Sorular

Burkulmadan sonra hemen yürümeye başlamalı mıyım?
Hafif burkulmalarda kısa süreli dinlenme sonrası yavaş yavaş yürümeye başlanabilir. Ancak şiddetli burkulmalarda dinlenme ve uygun tedavi şarttır.

Buz uygulamasını ne kadar süreyle yapmalıyım?
İlk 48 saat boyunca her 2-3 saatte bir 15-20 dakika buz uygulaması önerilir.

Ayak bileği destekleri etkili mi?
Ayak bileği bandajları ve ortezler, burkulma sonrası destek sağlayarak iyileşmeyi hızlandırabilir ve tekrarlayan burkulma riskini azaltabilir.


Ayak bileği burkulmaları, doğru tedavi ve bakım ile tamamen iyileşebilir. Hafif burkulmalarda cerrahi dışı yöntemler yeterli olurken, ileri vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Ayak bileği burkulmasını önlemek için uygun ayakkabı seçimi ve ayak bileği güçlendirici egzersizler yapmak önemlidir.

Ayak Tendiniti.png
Ayak Tendiniti

AŞİL TENDİNİTİ

Aşil Tendiniti Belirtileri Nelerdir?

  • Ağrı: Özellikle sabahları veya egzersiz sırasında Aşil tendonunda ağrı.

  • Şişlik: Tendon boyunca veya çevresinde hafif şişlik.

  • Hassasiyet: Tendon üzerine bastırıldığında hassasiyet hissi.

  • Sertlik: Sabahları kalktığınızda tendonun sert ve gergin olması.

  • Kısıtlı hareket: Ayak bileğini esnetirken zorlanma.

Aşil Tendiniti Neden Olur?

  • Aşırı kullanım: Uzun süreli koşu, zıplama veya fiziksel aktiviteler tendonu zorlayabilir.

  • Fazla kilo: Aşil tendonu üzerine binen ekstra yük, iltihaplanma riskini artırır.

  • Yanlış egzersiz teknikleri: Isınmadan yapılan yoğun egzersizler.

  • Sıkı veya uygunsuz ayakkabı kullanımı: Tendonun üzerine ekstra yük bindirebilir

  • Ayak yapısal sorunları: Düz tabanlık veya yüksek ayak kavisi.

  • Ani yüklenme: Yeni bir spor veya egzersiz programına aniden başlamak.

 

Aşil Tendiniti Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Tendonu zorlayan aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Buz uygulaması: Şişliği ve ağrıyı azaltmak için günde 3-4 kez 15-20 dakika süreyle uygulanabilir.

  • Fizik tedavi: Aşil tendonunu güçlendiren ve esnekliğini artıran egzersizler (örneğin aşil germe egzersizleri).

  • Ayakkabı değişikliği: Aşil tendonunu destekleyen, doğru taban yapısına sahip ortopedik ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Tabanlık kullanımı: Ayak kemerini destekleyen tabanlıklar tendon üzerindeki yükü azaltabilir.

  • Özel enjeksiyonlar: Tendon çevresine yapılan özellikli enjeksiyonlar, iyileşmeyi hızlandırabilir ve ağrıyı hafifletebilir.

Bu yöntemler genellikle semptomları hafifletir, ancak kronik vakalarda tam çözüm için cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, Aşil tendinitinin ilerlemiş ve konservatif yöntemlere yanıt vermediği durumlarda tercih edilir.

  • Tendon debridmanı: Hasarlı tendon dokusunun temizlenmesi.

  • Tendon tamiri: İleri vakalarda tendondaki yırtıkların cerrahi olarak onarılması.

Cerrahi sonrası rehabilitasyon, iyileşme sürecinde oldukça önemlidir ve genellikle fizik tedaviyle desteklenir.

Aşil Tendiniti Hakkında Sık Sorulan Sorular

Egzersiz yapmaya devam edebilir miyim?
Ağrı varsa aktivitelerden kaçınılmalıdır. Dinlenme ve düşük yoğunluklu egzersizler tercih edilebilir.

Tabanlık veya ayakkabı değişikliği etkili midir?
Doğru tabanlıklar ve uygun ayakkabılar, tendon üzerindeki yükü azaltarak semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir.

Cerrahi sonrası normal aktivitelere ne zaman dönebilirim?
İyileşme süresi hastanın durumuna ve yapılan cerrahiye bağlı olarak değişir, ancak genellikle birkaç ay içinde normal aktivitelere dönmek mümkündür.


Aşil tendiniti erken teşhis edilirse, cerrahi dışı yöntemlerle kontrol altına alınabilir. Özel enjeksiyonlar, ayakkabı değişikliği ve fizik tedavi gibi yöntemlerle semptomlar hafifletilebilir. Ancak ilerlemiş vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Doğru tanı ve tedavi planı ile ağrısız bir yaşama kavuşmanız mümkündür.

Aşil tendiniti, vücuttaki en güçlü tendon olan Aşil tendonunun iltihaplanması veya tahrişi sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Baldır kaslarını topuk kemiğine bağlayan bu tendon, yürüyüş, koşu ve zıplama gibi aktivitelerde önemli bir rol oynar. Aşırı kullanım, ani hareketler, uygun olmayan aktiviteler veya fazla kilolu bireylerde tendona binen aşırı yük nedeniyle Aşil tendiniti gelişebilir. Genellikle sporcularda, aktif bireylerde ve fazla kilolu kişilerde daha sık görülür.

Ayak Bileği Kireçlenmesi.png
Ayak Bileği Kireçlenmesi

AYAK BİLEĞİ KİREÇLENMESİ

Ayak bileği kireçlenmesi, ayak bileği eklemindeki kıkırdağın aşınması ve eklemin hasar görmesi sonucu ortaya çıkan kronik bir hastalıktır. Bu durum, ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilere yol açar. Kireçlenme, yaşlanma, travmalar veya enflamatuar eklem hastalıkları (örneğin romatoid artrit) nedeniyle gelişebilir. Tedavide, özellikle ileri evrelerde, cerrahi yöntemler önemli bir yer tutar.

Ayak Bileği Kireçlenmesinin Belirtileri Nelerdir?

  • Ağrı: Yürürken veya ayakta dururken artan, dinlenme ile hafifleyen kronik ağrı.

  • Şişlik: Ayak bileği çevresinde görülen şişlik ve hassasiyet.

  • Hareket kısıtlılığı: Eklem sertliği ve ayak bileğini hareket ettirirken zorlanma.

  • Yürüme zorluğu: Ağrı ve eklemdeki sertlik nedeniyle yürüyüş sırasında aksama.

  • Eklemin çıtırdaması: Hareket sırasında eklemde duyulan sesler.

Ayak Bileği Kireçlenmesinin Nedenleri

  • Travmalar: Ayak bileği burkulmaları, kırıkları veya diğer yaralanmalar.

  • Yaşlanma: Zamanla eklem kıkırdağının aşınması.

  • Enflamatuar hastalıklar: Romatoid artrit gibi hastalıklar.

  • Tekrarlayan stres: Ayak bileğine aşırı yük bindiren aktiviteler.

  • Doğumsal anomaliler: Eklem yapısını bozan doğuştan gelen problemler.

Ayak Bileği Kireçlenmesinin Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Eklem üzerindeki baskıyı azaltmak için aktivitelerin sınırlandırılması.

  • Ağrı kesiciler ve antienflamatuar ilaçlar: Ağrı ve enflamasyonu hafifletmek için kullanılır.

  • Fizik tedavi: Ayak bileği kaslarını güçlendiren ve eklem hareketliliğini artıran egzersizler.

  • Ortopedik ayakkabılar ve ortezler: Eklem üzerindeki baskıyı hafifletmek için özel ayakkabılar ve destek cihazları.

  • Kortikosteroid veya hyaluronik asit enjeksiyonları: Ağrıyı geçici olarak hafifletebilir, ancak uzun vadede çözüm sağlamaz.

Cerrahi dışı yöntemler genellikle erken evrelerde etkili olur. Ancak ileri evrelerde cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi Seçenekleri

İleri evre ayak bileği kireçlenmesinde, cerrahi tedavi genellikle kaçınılmazdır. Cerrahi tedavide iki temel seçenek vardır: Ayak bileği protezi ve artrodez (eklem dondurma).

Ayak Bileği Protezi (Artroplasti)

Ayak bileği protezi, kireçlenmiş eklemin cerrahi olarak çıkarılarak yerine yapay bir eklem (protez) yerleştirilmesi işlemidir. Bu yöntem, hareket kabiliyetini korumak ve ağrıyı hafifletmek için geliştirilmiştir.

Ayak Bileği Protezinin Avantajları:

  • Hareketin korunması: Protez, eklemin doğal hareket kabiliyetini büyük ölçüde korur.

  • Daha doğal yürüyüş: Protez, eklemin doğal işlevine yakın bir performans sunar.

  • Komşu eklemleri koruma: Artrodezde görülebilecek komşu eklemlerdeki aşırı yüklenmeyi önler.

  • Daha hızlı toparlanma: Günlük aktivitelere dönüş süresi genellikle daha kısadır.

Protez Kimler İçin Uygundur?

  • Orta yaşlı veya yaşlı hastalar.

  • Normal vücut ağırlığına sahip bireyler.

  • Çok yüksek fiziksel aktivite gerektirmeyen yaşam tarzına sahip hastalar.

Ayak Bileği Artrodezi (Eklem Dondurma)

Artrodez, ayak bileği ekleminin cerrahi olarak sabitlenmesi işlemidir. Kireçlenmiş eklem çıkarılır ve kemikler birbirine kaynaştırılır. Bu yöntem, ağrıyı tamamen ortadan kaldırmak için etkili bir seçenektir ancak hareket kaybına neden olur.

Artrodez Avantajları:

  • Ağrının tamamen ortadan kalkması: Eklemdeki ağrı kaynağı ortadan kaldırılır.

  • Yüksek dayanıklılık: Fiziksel olarak aktif bireyler için uygun olabilir.

Artrodez Dezavantajları:

  • Hareket kaybı: Ayak bileği eklemi sabitlendiği için hareket kabiliyeti kaybedilir.

  • Komşu eklemlere yüklenme: Zamanla diğer eklemlerde kireçlenme riski artar.

Artrodez genellikle ayak bileği protezinin uygun olmadığı durumlarda tercih edilir.

 

Modern cerrahi teknikler ve protez tasarımlarındaki gelişmeler sayesinde, ayak bileği protezi, hareketin korunması açısından artrodezden daha öncelikli bir seçenek olarak değerlendirilmektedir. Protez, hastanın yaşam kalitesini artırırken, doğal hareket kabiliyetini de büyük ölçüde korur.

Ayak Bileği Kireçlenmesi Hakkında Sık Sorulan Sorular

Ayak bileği protezi ne kadar dayanıklıdır?
Ayak bileği protezleri genellikle 15-20 yıl boyunca işlevselliğini korur. Uygun bakım ve dikkatle bu süre uzayabilir.

Artrodez sonrası yürüyüşüm normal olur mu?
Artrodez sonrası yürüyüş normalden farklı olabilir, çünkü ayak bileği eklemindeki hareket kaybolur. Ancak çoğu hasta ağrısız ve aksama olmaksızın rahat bir şekilde yürüyebilir.

Protezi genç bireylerde kullanabilir miyiz?
Ayak bileği protezleri genellikle orta yaşlı ve yaşlı hastalar için önerilir. Genç ve aktif bireylerde protezin uzun süre dayanması zor olabilir.

Cerrahi sonrası iyileşme ne kadar sürer?
Her iki cerrahi yöntem sonrası iyileşme süresi genellikle 6-12 hafta arasında değişir. Ancak tam iyileşme birkaç ayı bulabilir.


Ayak bileği kireçlenmesi, hem ağrıya hem de hareket kısıtlılığına neden olan bir durumdur. Tedavide cerrahi dışı yöntemler erken evrelerde etkili olabilirken, ileri evrelerde cerrahi tedavi genellikle kaçınılmazdır. Ayak bileği protezi, hareketin korunması ve yaşam kalitesinin artırılması açısından artrodezden daha öncelikli bir seçenek olarak değerlendirilir.

Ayak Şekli Bozuklukları
Ayak Şekli Bozuklukları.png

AYAK ŞEKLİ BOZUKLUKLARI

Ayak Şekil Bozuklukları: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?Ayak şekil bozuklukları, ayağın yapısında meydana gelen anormalliklerdir ve hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilir. Bu bozukluklar, doğuştan gelebileceği gibi zamanla gelişen çeşitli faktörler nedeniyle de ortaya çıkabilir. Şekil bozuklukları, ağrı, hareket kısıtlılığı, ayakkabı uyumsuzluğu ve yürüme zorluklarına neden olabilir.

Ayak Şekil Bozukluklarının Genel Belirtileri

  • Ayak yapısında anormallik: Ayağın doğal şeklinin bozulması.

  • Ağrı ve hassasiyet: Yürürken, koşarken veya uzun süre ayakta dururken artan ağrı.

  • Ayakkabı uyumsuzluğu: Sıkı veya dar ayakkabılarla artan rahatsızlık hissi.

  • Nasır ve cilt sorunları: Deforme bölgelerde sürtünme nedeniyle oluşan cilt problemleri.

  • Denge problemleri: Ayağın doğal yapısındaki değişiklikler dengeyi etkileyebilir.

Ayak Şekil Bozukluklarının Nedenleri

  • Genetik yatkınlık: Ailede benzer deformite öyküsü olan bireylerde daha sık görülür.

  • Yanlış ayakkabı kullanımı: Dar burunlu, topuklu veya yetersiz destek sunan ayakkabılar.

  • Aşırı fiziksel yük: Uzun süreli ayakta durma veya yüksek etkili sporlar.

  • Travmalar: Ayağa alınan darbeler veya yaralanmalar.

  • Kas ve bağ dokusu sorunları: Ayağı destekleyen dokuların zayıflaması.

  • Nörolojik bozukluklar: Sinir hasarı veya kas kontrolünü etkileyen durumlar.

Ayak Şekil Bozukluklarının Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Ortopedik ve geniş burunlu ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Ortez ve destekler: Ayak yapısını desteklemek için özel tabanlıklar ve ortezler kullanılabilir.

  • Fizik tedavi ve egzersizler: Ayak kaslarını güçlendiren ve dengeyi artıran egzersizler.

  • Dinlenme: Ayağa binen yükü azaltmak için aktivitelerin sınırlandırılması.

  • Ağrı kesici tedaviler: Gerekirse ağrıyı hafifletmek için ilaç tedavisi.

2. Cerrahi Tedavi

 

Ayak şekil bozukluklarının şiddetli olduğu durumlarda, cerrahi tedavi uygulanarak ayağın yapısının düzeltilmesi hedeflenir. Kullanılacak cerrahi yöntem, deformitenin türüne, şiddetine ve hastanın ihtiyaçlarına göre belirlenir. Sık kullanılan cerrahi tedavi yöntemleri:

  • Triple Artrodez (Üçlü Eklem Dondurma):
    Bu işlemde ayağın arka kısmındaki üç ana eklem cerrahi olarak sabitlenir. Bu yöntem, özellikle ciddi deformitelerde ve ağrılı durumlarda tercih edilir. Eklemin sabitlenmesi sayesinde ağrı ortadan kaldırılır ve ayağın genel şekli düzeltilir. Ancak bu işlem sonrası ayak hareketinde bir miktar kısıtlama olabilir.

  • Osteotomi:
    Ayak kemiklerinin şekillendirilmesi veya yeniden hizalanması için kemiklerin kesilip düzeltilmesi işlemidir. Bu yöntem, kemik yapısındaki anormallikleri düzeltmek için kullanılır.

  • Tendon Transferi:
    Ayağı destekleyen tendonların yerinin değiştirilmesi işlemi, kas dengesizliklerini düzeltmek için yapılır. Bu, genellikle nörolojik bozukluklar sonucu oluşan deformitelerde tercih edilir.

  • Artroplasti (Eklem Rekonstrüksiyonu):
    Eklemdeki hasarlı dokuların çıkarılması ve eklemin yeniden yapılandırılmasıdır. Hareket kabiliyetinin korunmasını hedefleyen bir yöntemdir.

 

Sonuç:
Ayak şekil bozuklukları, erken teşhis ve uygun tedavi ile kontrol altına alınabilir. Doğru ayakkabı seçimi, düzenli egzersiz ve gerekirse tıbbi müdahale ile ayağın doğal yapısını korumak ve ağrıyı hafifletmek mümkündür.

Diyabetik Ayak Yaraları
Diyabetik Ayak Yaraları.png

DİYABETİK AYAK YARALARI

Diyabetik Ayak Yaraları: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Diyabetik ayak yaraları, şeker hastalığı (diyabet) olan bireylerde, ayakta meydana gelen yaralar ve enfeksiyonlarla karakterize ciddi bir sağlık sorunudur. Kontrolsüz diyabet, sinir hasarına (nöropati) ve dolaşım bozukluğuna neden olarak ayaklarda iyileşmeyen yaralar oluşturabilir. Tedavi edilmediğinde bu yaralar enfeksiyonlara yol açabilir ve ilerleyen vakalarda amputasyon gerektirebilir. Erken teşhis ve doğru tedavi, bu komplikasyonları önlemede büyük önem taşır.

Diyabetik Ayak Yaralarının Belirtileri Nelerdir?

  • Ciltte açık yaralar: Çoğunlukla ayak tabanında veya parmaklarda oluşur.

  • Kötü koku: Yaradan yayılan enfeksiyon kaynaklı kötü koku.

  • Ciltte renk değişikliği: Yaralanma bölgesinde kızarıklık, morarma veya siyahlaşma.

  • Şişlik: Ayakta veya yaralı bölgede belirgin şişlik.

  • Hissedememe (nöropati): Yaralanmalar fark edilmeyebilir çünkü diyabet sinir hasarına yol açarak ağrı hissini azaltır.

  • İltihap belirtileri: Yüksek ateş, yara çevresinde sıcaklık artışı ve irin.

Diyabetik Ayak Yaralarının Nedenleri

  • Nöropati (sinir hasarı): Diyabet, ayaktaki his kaybına neden olarak yaralanmaların fark edilmemesine yol açar.

  • Periferik arter hastalığı: Diyabet, ayaklara giden kan akışını azaltarak yara iyileşmesini zorlaştırır.

  • Ayakkabı veya basınç sorunları: Uygunsuz ayakkabılar veya ayağın belirli bölgelerinde oluşan basınç yaralara zemin hazırlayabilir.

  • Cilt kuruluğu: Diyabet, cildin kurumasına ve çatlamasına neden olarak enfeksiyon riskini artırır.

  • Zayıf bağışıklık sistemi: Diyabet hastalarının bağışıklık sistemi genellikle enfeksiyonlara karşı daha hassastır.

Diyabetik Ayak Yaralarının Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Yara bakımı: Yaranın temizlenmesi, ölü dokuların uzaklaştırılması (debridman) ve özel pansumanlar kullanılarak enfeksiyonun kontrol altına alınması.

  • Antibiyotik tedavisi: Enfeksiyon gelişmişse doktor kontrolünde uygun antibiyotikler reçete edilir.

  • Basınç azaltma: Ayak üzerindeki basıncı azaltmak için ortez, özel ayakkabılar veya alçılar kullanılabilir.

  • Kan şekeri kontrolü: Kan şekerinin dengede tutulması, yara iyileşmesini hızlandırır ve yeni yaraların oluşumunu engeller.

2. Cerrahi Tedavi

  • Debridman: Yaranın iyileşmesini engelleyen ölü dokuların cerrahi olarak çıkarılması.

  • Revaskülarizasyon: Dolaşım bozukluğunu gidermek için kan akışını artıran damar cerrahisi işlemleri.

  • Amputasyon: Enfeksiyonun kontrol altına alınamadığı ileri vakalarda enfekte dokunun cerrahi olarak çıkarılması.

Diyabetik Ayak Yaralarından Korunma Yöntemleri

  • Günlük ayak muayenesi: Ayaklarınızı günlük olarak yaralar, kızarıklıklar ve basınç noktaları için kontrol edin.

  • Uygun ayakkabı seçimi: Ortopedik ve ayağınıza tam oturan ayakkabılar kullanın.

  • Nemlendirme: Cildinizi nemli tutarak çatlakları önleyin, ancak parmak aralarına nemlendirici uygulamayın.

  • Tırnak bakımı: Tırnaklarınızı düzenli kesin ve keskin kenarlardan kaçının.

  • Kan şekeri kontrolü: Diyabetin neden olduğu komplikasyonları önlemek için kan şekeri düzeyinizi düzenli olarak takip edin.

Diyabetik Ayak Yaraları Hakkında Sık Sorulan Sorular

Diyabetik ayak yaraları tamamen iyileşir mi?
Erken teşhis ve uygun tedavi ile diyabetik ayak yaraları iyileştirilebilir. Ancak yara iyileştikten sonra düzenli takip ve önlemler alınması önemlidir.

Yaraların oluşmasını nasıl önleyebilirim?
Ayaklarınızı günlük kontrol edin, uygun ayakkabılar kullanın ve cilt bakımına özen gösterin. Ayrıca, kan şekerinizi dengede tutmak öncelikli hedefiniz olmalıdır.

Tedavi süresi ne kadar sürer?
Yaranın şiddetine bağlı olarak iyileşme süresi değişir. Hafif yaralar birkaç hafta içinde iyileşebilirken, ileri vakalarda tedavi süresi aylarca sürebilir.

Amputasyon ne zaman gereklidir?
Enfeksiyonun kontrol altına alınamadığı, doku kaybının çok ilerlediği ve kan dolaşımının tamamen bozulduğu durumlarda amputasyon gerekebilir.


Diyabetik ayak yaraları, erken teşhis ve doğru tedavi ile kontrol altına alınabilir. Yaraların oluşumunu önlemek ve ilerlemesini durdurmak için düzenli ayak bakımı, kan şekeri kontrolü ve uygun ayakkabı kullanımı büyük önem taşır.

Düz Tabanlık
Düz Tabanlık.png

DÜZ TABANLIK

Düz Tabanlık (Pes Planus): Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Düz tabanlık (pes planus), ayak kemerinin normalden düşük olduğu veya tamamen düzleştiği bir ayak yapısı durumudur. Bu durum, ayağın yürüyüş sırasında yere tamamen temas etmesine neden olabilir. Düz tabanlık, bazı kişilerde hiçbir sorun yaratmazken, bazı bireylerde ağrıya, yorgunluğa ve duruş bozukluklarına yol açabilir. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilir ve tedavi gereksinimi kişinin şikayetlerine bağlı olarak değişir.

Düz Tabanlık Belirtileri Nelerdir?

  • Ayağın iç kısmında ağrı: Ayak kemerinin olmadığı bölgede rahatsızlık hissi.

  • Ayak ve bacak yorgunluğu: Özellikle uzun süre ayakta kalma veya yürüme sonrasında.

  • Topuk ve ayak bileği ağrısı: Ayağın yapısal değişikliği nedeniyle bu bölgelerde oluşan stres.

  • Duruş bozuklukları: Düz tabanlık, diz ve bel gibi diğer eklemleri etkileyebilir.

Düz Tabanlık Neden Olur?

  • Doğumsal faktörler: Bazı bireyler genetik olarak düz taban yapısıyla doğarlar.

  • Kas ve bağ zayıflığı: Ayak kemerini destekleyen kasların veya bağların zayıflaması.

  • Aşırı kilo: Ayak kemerine ekstra baskı uygulayarak düzleşmeye neden olabilir.

  • Travmalar: Ayakta veya ayak bileğinde oluşan kırıklar ve bağ yaralanmaları.

  • Yaşlanma: Zamanla ayak kemerini destekleyen bağ dokularının elastikiyetini kaybetmesi.

  • Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi inflamatuar durumlar, ayak kemerini etkileyebilir.

Düz Tabanlık Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Tabanlık kullanımı: Ortopedik destekli tabanlıklar, ayağın kemerini destekleyerek ağrıyı azaltabilir ve duruşu iyileştirebilir.

  • Ayakkabı değişikliği: Destekli ve ortopedik özelliklere sahip ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Fizik tedavi ve egzersizler: Ayak kaslarını güçlendiren egzersizler (örneğin, ayak parmaklarıyla havlu toplama egzersizi).

  • Kilo kontrolü: Fazla kiloların ayak kemerine yaptığı baskıyı azaltmak için sağlıklı bir kiloya ulaşmak önemlidir.

  • Dinlenme: Aşırı aktiviteden kaçınılarak ayak üzerindeki yük hafifletilebilir.

Bu yöntemler semptomları hafifletmede genellikle etkilidir. Ancak, şikayetlerin devam ettiği veya ayak yapısının ciddi şekilde bozulduğu durumlarda cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, genellikle ileri düz tabanlık vakalarında ve diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda uygulanır.

  • Bağ rekonstrüksiyonu: Ayak kemerini destekleyen bağların yeniden yapılandırılması.

  • Kemik düzeltme işlemleri: Ayakta oluşan yapısal sorunların düzeltilmesi.

Cerrahi tedavi sonrası rehabilitasyon ve fizik tedavi, iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar.

Düz Tabanlık Hakkında Sık Sorulan Sorular

Düz tabanlık tamamen düzeltilebilir mi?
Çocukluk döneminde esnek düz tabanlık bazı egzersizler ve desteklerle düzeltilebilir. Ancak yetişkinlerde genellikle tamamen düzeltilemez, semptomların kontrol altına alınması hedeflenir.

Tabanlık kullanımı ağrıyı tamamen geçirir mi?
Tabanlıklar kemeri destekleyerek ağrıyı hafifletebilir, bazı durumlarda ağrının tamamen geçmesini sağlayabilir.

Düz tabanlık spor yapmaya engel midir?
Çoğu birey uygun ayakkabılar ve desteklerle spor yapabilir. Ancak aşırı zorlayıcı aktivitelerden kaçınılması önerilir.


Düz tabanlık, genellikle cerrahi dışı yöntemlerle yönetilebilen bir durumdur. Tabanlıklar, uygun ayakkabılar ve egzersizlerle semptomlar kontrol altına alınabilir. Ancak, ileri vakalarda cerrahi tedavi gerekli olabilir.

Freiberg Hastalığı
Freiberg Hastalığı.png

FREIBERG HASTALIĞI

Freiberg Hastalığı: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Freiberg hastalığı, ayakta bulunan tarak kemiklerinden birinin kan akışının bozulması nedeniyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle ikinci tarak kemiğinde görülür ve bu bölgedeki kemiğin zayıflayarak çökmesine yol açar. Bu durum, ağrı, şişlik ve hareket kısıtlılığı gibi belirtilerle kendini gösterir. Çoğunlukla genç kadınlarda görülür ve yüksek topuklu veya dar ayakkabı kullanımı gibi faktörlerle ilişkilendirilir.

Freiberg Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

  • Tarak kemiğinde ağrı: Yürürken veya ayakta dururken yoğunlaşan ağrı.

  • Şişlik ve hassasiyet: Etkilenen tarak kemiği çevresinde şişlik ve dokunmaya karşı hassasiyet.

  • Hareket kısıtlılığı: Parmak ekleminde hareketlerin azalması veya ağrılı hale gelmesi.

  • Ayağın ön kısmında rahatsızlık: Ayakkabı giyerken artan baskı ve rahatsızlık hissi.

  • Yürüme zorluğu: Uzun süreli yürüme veya koşma sırasında zorlanma.

Freiberg Hastalığı Neden Olur?

  • Tekrarlayan travmalar: Yürüyüş, koşu veya ayakta uzun süre durma sırasında tarak kemiğine sürekli yük binmesi.

  • Genetik yatkınlık: Ailede benzer ayak problemleri öyküsü bulunması.

  • Kan dolaşımı bozuklukları: Tarak kemiğine yeterli kan akışının sağlanamaması.

  • Hormonal değişiklikler: Özellikle ergenlik döneminde kemik gelişimi sırasında ortaya çıkan dengesizlikler.

Freiberg Hastalığının Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Ayağa binen yükü azaltmak için aktivitelerin sınırlandırılması.

  • Ortopedik tabanlıklar: Tarak kemiği üzerindeki baskıyı azaltmak için özel olarak tasarlanmış tabanlıkların kullanımı.

  • Ayakkabı değişikliği: Yumuşak tabanlı, geniş burunlu ve alçak topuklu ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Ağrı yönetimi: Doktor önerisiyle ağrı kesici ve anti-enflamatuar ilaçların kullanımı.

 

Bu yöntemler, erken evre Freiberg hastalığında semptomları kontrol altına almak ve hastalığın ilerlemesini durdurmak için yeterli olabilir. İleri vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, Freiberg hastalığının ileri evrelerinde veya cerrahi dışı yöntemlere yanıt alınamadığında uygulanır.

  • Debridman: Hasarlı kemik ve dokuların cerrahi olarak temizlenmesi.

  • Kemik şekillendirme (osteotomi): Etkilenen tarak kemiğinin yeniden şekillendirilmesi.

Freiberg Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Freiberg hastalığı tamamen iyileşir mi?
Erken teşhis ve uygun tedavi ile Freiberg hastalığının ilerlemesi durdurulabilir ve semptomlar kontrol altına alınabilir. Ancak ileri evrelerde tam iyileşme sağlanamayabilir.

Tabanlıklar tedavide etkili midir?
Ortopedik tabanlıklar, tarak kemiğine binen yükü azaltarak ağrıyı hafifletebilir ve hastalığın ilerlemesini yavaşlatabilir.

Spor yapmaya devam edebilir miyim?
Erken teşhis ve uygun tedavi ile spor yapmaya devam edebilirsiniz. Ancak doktorunuzun önerdiği ayakkabı ve tabanlıkları kullanmanız önemlidir.


Freiberg hastalığı, erken teşhis ve cerrahi dışı yöntemlerle kontrol altına alınabilir. Ayakkabı değişikliği, tabanlık kullanımı ve dinlenme gibi önlemler semptomların hafifletilmesine yardımcı olur. İleri vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir

Halluks Rigidus
Halluks Rigidus.png

HALLUKS RIGIDUS

Halluks Rigidus: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Halluks rigidus, ayak başparmağı ekleminde kireçlenmeye bağlı hareket kısıtlılığı ve ağrı ile karakterize bir rahatsızlıktır. Bu durum, genellikle ayak başparmağının hareketlerini kısıtlayarak yürümeyi zorlaştırır ve zamanla günlük aktiviteleri dahi etkileyebilir. Halluks rigidus, orta yaş grubunda daha sık görülür ve genellikle ilerleyici bir hastalıktır.

Halluks Rigidus Belirtileri Nelerdir?

  • Hareket kısıtlılığı: Ayak başparmağını yukarı kaldırırken veya yürürken zorlanma.

  • Ağrı: Özellikle ayak başparmağı ekleminde yürüyüş sırasında artan ağrı.

  • Şişlik ve hassasiyet: Eklemin üzerinde şişlik veya dokunmaya karşı duyarlılık.

  • Sertlik: Ayak başparmağı ekleminde sertlik ve hareket kabiliyetinde azalma.

  • Kemik çıkıntıları: Eklemin üzerinde sertleşmiş kemik dokuları oluşabilir.

Halluks Rigidus Neden Olur?

  • Ekleme aşırı yüklenme: Tekrarlayan travmalar veya uzun süre ayakta durma.

  • Genetik yatkınlık: Ailede halluks rigidus öyküsü olan bireylerde daha sık görülür.

  • Ayak yapısal bozuklukları: Düz tabanlık gibi ayak yapısını bozan durumlar.

  • Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi inflamatuar eklem hastalıkları.

  • Yaşlanma: Eklem kıkırdağının zamanla aşınması ve kireçlenme.

Halluks Rigidus Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: beşik tabanlı ve geniş burunlu ortopedik ayakkabılar eklem üzerindeki baskıyı azaltabilir.

  • Tabanlık kullanımı: Ayak kemerini destekleyen tabanlıklar, eklem yüklenmesini azaltarak ağrıyı hafifletebilir.

Bu yöntemler semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir ancak halluks rigidusun ilerlemesini durdurduğu ya da deformiteyi tedavi ettiği yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Eğer ağrı devam ederse veya eklem sertliği artarsa, cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Halluks rigidus tedavisinde birçok cerrahi seçenek mevcuttur. Ancak, tedavi yönteminin seçimi hastanın yaşı, eklemdeki hasarın derecesi ve yaşam tarzına bağlı olarak değişir.

Cerrahi Tedavi Seçenekleri:

  • Kıkırdak temizliği ve eklem hareketini koruma: Erken evre halluks rigidus vakalarında tercih edilir. Eklem hareketi bu yöntemde korunur sadece hareketi kısıtlayan ve ağrıya neden olan kemik çıkıntılar temizlenir.

  • Eklem dondurma (artrodezi): Ağrıyı tamamen ortadan kaldırmak için eklemin sabitlenmesi yöntemi. İleri evre halluks rigidusta etkili bir tedavi seçeneğidir. Günümüzde birçok cerrahi tedavi seçeneği olsa da altın standart olarak bu yöntem öne çıkmaktadır. Eklem sabitlenmesi herhangi fonksiyonel kayıba neden olmaz.

  • Minimal İnvaziv Cerrahi: Son yıllarda halluks rigidus tedavisinde öne çıkan bu yöntem, küçük kesilerle yapılır ve hastalara birçok avantaj sağlar.

Minimal İnvaziv Cerrahinin Avantajları:

  • Daha küçük kesiler ve daha az yara izi.

  • Daha hızlı iyileşme süreci.

  • Çevre dokulara daha az zarar verilmesi nedeniyle daha az ağrı ve şişlik.

  • Günlük hayata daha hızlı dönüş.

Cerrahi tedavi sonrasında hastaların düzenli kontrollere devam etmesi ve gerekirse rehabilitasyon programlarına katılması, tam iyileşme sürecini destekler.

Halluks Rigidus Hakkında Sık Sorulan Sorular

Halluks rigidus erken teşhis edilirse ilerlemesi durdurulabilir mi?
Ayakkabı değişikliği ve tabanlık kullanımıyla ağrı hafifletilebilir, ancak deformitenin ilerlemesini tamamen durdurmak genellikle mümkün değildir.

Ameliyattan sonra başparmak hareket eder mi?
Cerrahi yöntem seçimine bağlıdır. Eklem dondurma ameliyatı sonrası hareket kaybı yaşanırken, minimal invaziv cerrahi ve hareket koruyucu yöntemlerde başparmak hareketi korunabilir.

Eklem sabitlenmesi günlük hayatı etkiler mi, fonksiyonel kısıtlılık yaratır mı?
Eklem dondurma (artrodezi) ameliyatı sonrası başparmak hareketi kaybolur, ancak doğru teknikle yapıldığında hastalar günlük aktivitelerini rahatça sürdürebilir. Ayak yapısının diğer kısımları hareketi telafi eder ve ağrı tamamen ortadan kalkar.

Hangi yaş grubunda daha sık görülür?
Genellikle orta yaş grubunda ortaya çıkar, ancak genetik yatkınlık varsa daha erken yaşlarda da görülebilir.


Halluks rigidus, erken evrelerde hafif ağrı ve hareket kısıtlılığı ile başlayabilir, ancak tedavi edilmediğinde günlük hayatı olumsuz etkileyen ciddi bir sorun haline gelebilir. Ayakkabı değişikliği ve tabanlık gibi önlemler semptomları kontrol altına alabilir, ancak ileri vakalarda cerrahi tedavi genellikle en etkili çözüm olur. Modern minimal invaziv cerrahi yöntemler, hastalara hızlı ve konforlu bir iyileşme süreci sunar.

Küçük Parmak Deformiteleri
Küçük Parmak Deformiteleri.png

KÜÇÜK PARMAK DEFORMİTELERİ

Küçük Parmak Deformiteleri: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Küçük parmak deformiteleri, ayak parmaklarının doğal hizasının bozulması sonucu ortaya çıkan yapısal bozukluklardır. Bu deformiteler genellikle ağrı, yürüme zorluğu ve ayakkabı giyerken rahatsızlık gibi sorunlara yol açar. Küçük parmak deformiteleri hem estetik hem de fonksiyonel problemler oluşturabilir. En yaygın görülen deformiteler arasında çekiç parmak, pençe parmak, ve mallet parmak bulunur.

Küçük Parmak Deformitelerinin Türleri

  1. Çekiç Parmak: Parmak eklemlerinin birinin aşağı doğru kıvrılması.

  2. Pençe Parmak: Parmakların tamamen aşağı doğru kıvrılarak pençe benzeri bir görünüm alması.

  3. Mallet Parmak: Parmak ucunun aşağı doğru düşmesi ve hareket kısıtlılığı.

Küçük Parmak Deformitelerinin Belirtileri Nelerdir?

  • Parmak şekil bozukluğu: Parmakların doğal hizasında eğrilik veya kıvrılma.

  • Ağrı: Özellikle ayakkabı giyildiğinde ya da uzun süre ayakta durulduğunda.

  • Cilt sorunları: Deforme olmuş bölgelerde nasır ve su toplaması.

  • Hareket kısıtlılığı: Parmakların tamamen hareket ettirilememesi.

  • Ayakkabı uyumsuzluğu: Parmakların ayakkabıya sığmaması veya sürtünme sonucu rahatsızlık.

Küçük Parmak Deformitelerinin Nedenleri

  • Yanlış ayakkabı kullanımı: Dar, sivri burunlu ve yüksek topuklu ayakkabılar deformite riskini artırır.

  • Genetik yatkınlık: Ailede benzer ayak sorunlarının bulunması.

  • Ayak yapısal bozuklukları: Düz tabanlık veya yüksek ayak kavisi gibi durumlar.

  • Romatizmal hastalıklar: Romatoid artrit gibi eklem hastalıkları.

  • Kas ve bağ dokusu sorunları: Ayak kaslarının zayıflığı veya bağ dokusunun sertleşmesi.

  • Travmalar: Ayak parmaklarına alınan darbeler.

Küçük Parmak Deformitelerinin Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Geniş burunlu, ortopedik ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Ortez ve destekler: Parmak hizalamasını düzeltmek için parmak arası makaralar veya destekler kullanılabilir.

  • Fizik tedavi ve egzersizler: Ayak kaslarını güçlendiren ve esnekliğini artıran egzersizler.

  • Tabanlık kullanımı: Ayak yapısını destekleyerek parmaklardaki baskıyı azaltır.

  • Koruyucu pedler: Nasır ve sürtünmeyi azaltmak için yumuşak pedler kullanılabilir.

Bu yöntemler hafif deformitelerde semptomların kontrol altına alınmasında etkilidir. Ancak ciddi deformitelerde cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale, deformitenin kalıcı olduğu ve cerrahi dışı tedavilerin etkili olmadığı durumlarda uygulanır.

  • Parmak hizalama cerrahisi: Parmakların doğal hizasını düzeltmek için tendon ve bağ dokusunun düzenlenmesi.

  • Kemik düzeltme işlemleri: Parmak kemiklerinden fazla kemik dokusunun çıkarılması.

  • Parmak eklemi füzyonu: Parmak ekleminin sabitlenerek deformitenin düzeltilmesi.

Cerrahi sonrası iyileşme süreci ve fizik tedavi, başarılı sonuçlar için büyük önem taşır.

Küçük Parmak Deformiteleri Hakkında Sık Sorulan Sorular

Küçük parmak deformiteleri kendiliğinden düzelir mi?
Hayır, genellikle bu deformiteler zamanla kötüleşir ve erken müdahale ile semptomlar hafifletilebilir.

Ayakkabı değişikliği yeterli olur mu?
Hafif deformitelerde ayakkabı değişikliği ağrıyı azaltabilir, ancak ciddi deformitelerde cerrahi gerekebilir.

Ortez veya parmak destekleri etkili mi?
Ortez ve destekler, hafif vakalarda semptomları hafifletebilir ve deformitenin ilerlemesini yavaşlatabilir.

Cerrahi sonrası günlük yaşama ne zaman dönebilirim?
Cerrahi sonrası iyileşme süresi bireysel duruma bağlıdır, ancak genellikle 4-6 hafta içinde normal aktivitelere dönülebilir.


Küçük parmak deformiteleri, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilen yaygın bir problemdir. Erken teşhis ve tedavi, ağrıyı hafifletmek ve deformitenin ilerlemesini önlemek için önemlidir.

Morton Nöroma
Morton Nöroma.png

MORTON NÖROMA

Morton Nöroma: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Morton nöroma, ayak parmaklarına giden sinirlerin sıkışması sonucu oluşan ve genellikle 3. ve 4. parmak arasındaki siniri etkileyen ağrılı bir durumdur. Sinir dokusunun kalınlaşması nedeniyle ağrı, yanma hissi veya karıncalanma gibi belirtiler ortaya çıkar. Kadınlarda daha sık görülen bu durum, yanlış ayakkabı seçimi ve ayak yapısal bozuklukları gibi nedenlerle ilişkilidir.

Morton Nöroma Belirtileri Nelerdir?

  • Ayakta ağrı: Genellikle 3. ve 4. parmaklar arasında hissedilen yanıcı veya sızlayıcı ağrı.

  • Karıncalanma: Parmaklarda uyuşma veya karıncalanma hissi.

  • Ayakkabıyla rahatsızlık: Dar veya topuklu ayakkabılar giyildiğinde artan rahatsızlık hissi.

  • Taş üstünde yürüme hissi: Ayağın alt kısmında basınç hissi.

Morton Nöroma Neden Olur?

  • Yanlış ayakkabı seçimi: Dar burunlu, yüksek topuklu veya sıkı ayakkabılar sinir sıkışmasına neden olabilir.

  • Tekrarlayan travmalar: Uzun süre ayakta durma, koşma veya zıplama gibi aktiviteler.

  • Ayak yapısal bozuklukları: Düz tabanlık veya yüksek kavisli ayaklar, sinir üzerine baskı oluşturabilir.

  • İnflamasyon: Sinir çevresindeki dokuların iltihaplanması.

Morton Nöroma Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Geniş burunlu, düz tabanlı ve ortopedik ayakkabılar sinir üzerindeki baskıyı azaltabilir.

  • Tabanlık kullanımı: Ayak kemerini destekleyen ve sinir üzerindeki yükü hafifleten tabanlıklar semptomları hafifletebilir.

  • Kortizon enjeksiyonu: Sinir çevresine yapılan steroid enjeksiyonları, ağrıyı azaltarak rahatlama sağlayabilir.

Bu yöntemler semptomların hafifletilmesine yardımcı olabilir ancak Morton nöromayı tamamen tedavi ettiği veya ilerlemesini durdurduğu yönünde bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır. Ayakkabı değişikliği, tabanlık veya enjeksiyonlarla rahatlama sağlanamazsa, cerrahi tedavi gerekli olabilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, ileri derece Morton nöroma vakalarında tercih edilir. Cerrahinin amacı, kalınlaşan siniri serbestleştirmek veya gerektiğinde çıkarmaktır.

Cerrahi Tedavi Seçenekleri:

  • Sinir serbestleştirme: Sıkışan sinirin çevresindeki bağ dokusunun gevşetilmesi.

  • Sinirin alınması (nevrektomi): Kalıcı semptomlar için sinirin cerrahi olarak çıkarılması.

Cerrahi tedavi sonrası uygun ayakkabı kullanımı ve rehabilitasyon ile başarılı sonuçlar elde edilir.

Morton Nöroma Hakkında Sık Sorulan Sorular

Ayakkabı değişikliği semptomları tamamen ortadan kaldırabilir mi?
Bazı hafif vakalarda ağrıyı azaltabilir ancak nöroma dokusunu tamamen tedavi edemez.

Kortizon enjeksiyonu kesin çözüm sağlar mı?
Kortizon enjeksiyonu ağrıyı geçici olarak azaltabilir ancak uzun vadeli bir çözüm sunmaz.

Cerrahi sonrası sinirin alınması hissizlik yaratır mı?
Sinirin çıkarıldığı bölgede hafif hissizlik oluşabilir ancak bu durum genellikle hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkilemez.

Cerrahi sonrası günlük aktivitelerime ne zaman dönebilirim?
Cerrahi sonrası birkaç hafta içinde normal aktivitelere dönülebilir.


Morton nöroma, erken teşhis edilirse ayakkabı değişikliği, tabanlık ve kortizon enjeksiyonu gibi cerrahi dışı yöntemlerle kontrol altına alınabilir. Ancak ilerleyen vakalarda cerrahi tedavi en etkili çözüm olacaktır. Tedavi yönteminin seçimi, hastanın semptomlarına ve yaşam tarzına göre belirlenir.

Pes Cavus (Çukur Taban)
Pes Kavus (Çukur Taban).png

PES CAVUS (ÇUKUR TABAN)

Pes Kavus (Yüksek Kemerli Ayak): Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Pes kavus, ayak kemerinin normalden daha yüksek olmasıyla karakterize bir ayak deformitesidir. Bu durum, ayağın ön ve arka bölümlerine aşırı yük binmesine neden olur. Pes kavus, ağrı, dengesizlik ve yürüyüş zorlukları gibi sorunlara yol açabilir. Hem estetik hem de fonksiyonel problemler oluşturabilen bu deformite, genetik yatkınlık veya nörolojik hastalıklardan kaynaklanabilir.

Pes Kavusun Belirtileri Nelerdir?

  • Ayak kemerinin yüksek olması: Ayağın taban kısmında belirgin bir kemer yapısı.

  • Ağrı: Ayak tabanında, topukta veya ayak bileğinde hissedilen ağrı.

  • Nasır oluşumu: Ayağın ön veya arka kısmında sürtünmeye bağlı cilt problemleri.

  • Dengesizlik: Ayakta dururken veya yürürken denge kaybı.

  • Yürüme zorluğu: Özellikle sert zeminlerde ağrı nedeniyle zorlanan yürüyüş.

Pes Kavusun Nedenleri

  • Genetik yatkınlık: Ailede pes kavus öyküsü olan bireylerde daha sık görülür.

  • Nörolojik hastalıklar: Charcot-Marie-Tooth hastalığı, serebral palsi veya kas distrofisi gibi sinir ve kasları etkileyen durumlar.

  • Travmalar: Ayak ve ayak bileği yaralanmaları.

  • Romatizmal hastalıklar: Eklem ve bağ dokularını etkileyen durumlar.

Pes Kavus Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Ayakkabı değişikliği: Yastıklama ve destek sunan ortopedik ayakkabılar kullanılmalıdır.

  • Ortopedik tabanlıklar: Ayağın kemerini destekleyerek ağrıyı hafifletir ve yük dağılımını dengeler.

  • Fizik tedavi ve egzersizler: Ayak kaslarını güçlendiren ve esnekliği artıran egzersizler önerilir.

  • Ağrı kesici tedaviler: Gerekli durumlarda, doktor önerisiyle ağrıyı hafifletmek için ilaç tedavisi uygulanabilir.

Bu yöntemler, hafif ve orta şiddetli pes kavus vakalarında semptomların kontrol altına alınmasında etkilidir. Ancak ileri evrelerde cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Pes kavusun şiddetli olduğu durumlarda veya cerrahi dışı yöntemlerin yetersiz kaldığı vakalarda, deformitenin düzeltilmesi için cerrahi müdahale gereklidir.

  • Osteotomi: Ayak kemerini düzeltmek için kemiklerin kesilerek yeniden şekillendirilmesi.

  • Tendon transferi: Ayağı destekleyen tendonların yerinin değiştirilmesi ve kas dengesizliğinin düzeltilmesi.

  • Triple Artrodez (Üçlü Eklem Dondurma): Şiddetli deformitelerde, ayağın arka kısmındaki üç ana eklemin sabitlenerek ağrının giderilmesi ve deformitenin düzeltilmesi.

  • Eklem hareketini koruyucu cerrahiler: Daha hafif vakalarda, ayağın hareket kabiliyetini koruyan cerrahi işlemler uygulanabilir.

Cerrahi tedavi sonrası iyileşme süreci, kişisel duruma ve uygulanan yönteme bağlı olarak değişir. Fizik tedavi ve uygun ayakkabı kullanımı, cerrahi sonrası süreci destekler.

Pes Kavus Hakkında Sık Sorulan Sorular

Pes kavus tamamen iyileştirilebilir mi?
Hafif ve orta şiddetli vakalarda cerrahi dışı yöntemlerle semptomlar kontrol altına alınabilir. İleri evrelerde cerrahi tedavi deformitenin düzeltilmesine yardımcı olabilir.

Cerrahi sonrası iyileşme süresi ne kadar sürer?
Cerrahi tedavi sonrası iyileşme genellikle 3-6 ay arasında değişir. Fizik tedavi ile süreç hızlandırılabilir.

Ortopedik tabanlıklar yeterli olur mu?
Ortopedik tabanlıklar, hafif vakalarda ağrıyı hafifletmek ve yük dağılımını dengelemek için etkili bir yöntemdir. Ancak deformitenin ilerlediği vakalarda tek başına yeterli olmayabilir.

Pes kavus spor yapmaya engel olur mu?
Doğru tedavi ve uygun desteklerle, birçok pes kavus hastası spor yapmaya devam edebilir. Ancak yüksek etkili aktivitelerden kaçınılması önerilir.


Pes kavus, hem estetik hem de fonksiyonel sorunlara yol açabilen bir ayak deformitesidir. Erken teşhis ve doğru tedavi, semptomların hafifletilmesine ve deformitenin ilerlemesinin durdurulmasına yardımcı olabilir. İleri vakalarda cerrahi tedavi gerekebilir. Eğer pes kavus şüpheniz varsa, bir ortopedi uzmanına danışarak uygun tedavi planını öğrenebilirsiniz.

Plantar Fasiit (Topuk Dikeni)
Plantar Fasiit (Topuk Dikeni).png

PLANTAR FASIIT (TOPUK DİKENİ)

Plantar Fasiit (Topuk Dikeni): Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Plantar fasiit, ayak tabanında yer alan ve topuk kemiğini parmaklara bağlayan plantar fasya adlı bağ dokusunun iltihaplanması sonucu oluşan bir rahatsızlıktır. Bu durum, özellikle sabahları ilk adımlarda veya uzun süre ayakta durduktan sonra topukta ağrı ile kendini gösterir. Eğer tedavi edilmezse, topuk kemiğinde kemik çıkıntısı (topuk dikeni) gelişebilir. Hem aktif bireylerde hem de fazla kilolu kişilerde sıkça görülen bir problemdir.

Plantar Fasiit Belirtileri Nelerdir?

  • Topuk ağrısı: Özellikle sabah ilk adımlarda hissedilen yoğun ağrı. Bu ağrı bir süre yürüyünce çoğunlukla rahatlar

  • Ayağın alt kısmında hassasiyet: Topuk bölgesine bastırıldığında rahatsızlık hissi.

  • Aktivite sırasında artan ağrı: Uzun süre ayakta durma, yürüme veya koşma sonrası ağrının şiddetlenmesi.

  • Ayak tabanında gerginlik hissi: Ayağı esnetirken ağrı veya sertlik.

Plantar Fasiit Neden Olur?

  • Fazla kilo: Ayak tabanına binen ekstra yük, plantar fasyanın iltihaplanmasına neden olabilir.

  • Aşırı kullanım: Uzun süre koşma, yürüme veya ayakta durma.

  • Yanlış ayakkabı seçimi: Düz tabanlı veya yeterince destek sunmayan ayakkabılar plantar fasyayı zorlar.

  • Ayak yapısal bozuklukları: Düz tabanlık veya yüksek ayak kavisi, plantar fasya üzerindeki baskıyı artırabilir.

Plantar Fasiit Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Ağrıyı artıran aktivitelerden kaçınılmalıdır.

  • Buz uygulaması: Ağrı ve iltihabı azaltmak için günde birkaç kez topuk bölgesine buz uygulanabilir.

  • Ayakkabı değişikliği: Plantar fasyayı destekleyen, yastıklı ve ortopedik ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Tabanlık kullanımı: Ayak kemerini destekleyen tabanlıklar, plantar fasyaya binen yükü hafifletir.

  • Fizik tedavi ve egzersizler: Plantar fasyayı esneten ve baldır kaslarını güçlendiren egzersizler, semptomların azalmasına yardımcı olabilir.

  • Özel enjeksiyonlar: PRP (platelet-rich plasma) veya kortizon gibi enjeksiyonlar, iyileşme sürecini hızlandırabilir ve ağrıyı azaltabilir.

Bu yöntemler çoğu hastada semptomların hafiflemesine yardımcı olabilir. Ancak semptomlar cerrahi dışı yöntemlere yanıt vermezse, cerrahi tedavi düşünülebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi tedavi, şiddetli plantar fasiit vakalarında ve diğer tedavi yöntemlerinin başarısız olduğu durumlarda uygulanır.

  • Plantar fasya gevşetme: Plantar fasyanın aşırı gerilmesini önlemek için cerrahi müdahale ile gevşetilmesi. Bu işlem mini açık yöntemle yapılabileceği gibi kapalı endoskopik yöntemlerle de yapılabilir. Kapalı yöntemlerle yapılan cerrahiler hem hastaların cerrahi sonrası daha hızlı iyileşmesini sağlar hem ameliyatın risklerini en aza indirir

Plantar Fasiit Hakkında Sık Sorulan Sorular

Sabah ağrılarım neden daha yoğun?
Uyku sırasında plantar fasya gerginleşir. Sabah ilk adımlarda bu gerilme çözülürken ağrı artar.

Tabanlık ve ayakkabı değişikliği yeterli olur mu?
Çoğu hafif vakada bu yöntemler ağrıyı azaltabilir. Ancak ileri vakalarda tek başına yeterli olmayabilir.

Özel enjeksiyonlar etkili midir?
PRP veya kortizon enjeksiyonları, plantar fasyanın iyileşme sürecini destekler ve ağrıyı azaltabilir.


Plantar fasiit, erken dönemde cerrahi dışı yöntemlerle büyük ölçüde kontrol altına alınabilir. Ayakkabı değişikliği, tabanlık kullanımı ve özel enjeksiyonlar semptomları hafifletmede etkili yöntemlerdir. İleri vakalarda ise cerrahi tedavi gerekebilir. Doğru tedavi planı ile plantar fasiit nedeniyle yaşanan ağrı ve rahatsızlık büyük ölçüde giderilebilir.

Sever Hastalığı
Sever Hastalığı (Kalkaneal Apofizit).png

SEVER HASTALIĞI KALKANEAL APOFİZİT

Sever Hastalığı (Kalkaneal Apofizit): Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Sever hastalığı, genellikle büyüme çağındaki çocuklarda görülen, topuk kemiğinin (kalkaneus) büyüme plağında oluşan bir iltihaplanma durumudur. Bu durum, topuğa aşırı yüklenme sonucu gelişir ve çocuklarda topuk ağrısının en yaygın nedenidir. Özellikle aktif spor yapan çocuklarda sık rastlanır ve büyüme plağı kapandıktan sonra genellikle kendiliğinden iyileşir.

Sever Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

  • Topuk ağrısı: Özellikle koşma, zıplama veya spor aktiviteleri sırasında artan ağrı.

  • Topuk hassasiyeti: Topuk bölgesine dokunulduğunda rahatsızlık hissi.

  • Topukta şişlik: Hafif şişlik ve kızarıklık görülebilir.

  • Ayak hareketlerinde zorluk: Çocuğun yürürken topuk üzerinde ağırlık vermekten kaçınması.

  • Tek ayakta veya her iki ayakta görülmesi: Bazı durumlarda ağrı bir topukta, bazen ise her iki topukta hissedilebilir.

Sever Hastalığı Neden Olur?

  • Aşırı fiziksel aktivite: Koşma ve zıplama gibi aktiviteler sırasında topuk kemiğine aşırı yük binmesi.

  • Hızlı büyüme dönemi: Çocukların büyüme döneminde kas ve kemik gelişiminin uyumsuz olması.

  • Uygunsuz ayakkabı kullanımı: Yetersiz yastıklama ve destek sunmayan ayakkabılar.

  • Sert zeminlerde spor yapmak: Topuğa sürekli darbe ve yüklenme riskini artırır.

  • Ayak yapısal bozuklukları: Düz tabanlık veya yüksek kavisli ayak gibi durumlar.

Sever Hastalığının Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Topuğa aşırı yüklenmeyi azaltmak için aktivitelerin kısıtlanması veya geçici olarak durdurulması.

  • Buz uygulaması: Ağrıyı ve şişliği azaltmak için günde birkaç kez topuk bölgesine 15-20 dakika süreyle buz uygulanabilir.

  • Ortopedik tabanlıklar: Topuğu destekleyen ve yükü dengeleyen özel tabanlıkların kullanımı.

  • Ayakkabı değişikliği: Topuğu yastıklayan, yumuşak tabanlı ve destekleyici ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Fizik tedavi: Baldır kaslarını ve Aşil tendonunu esneten egzersizler, topuk üzerindeki baskıyı azaltabilir.

 

Bu yöntemler genellikle Sever hastalığında etkili olup semptomları kontrol altına alır.

Sever Hastalığından Korunma Yöntemleri

  • Düzgün ayakkabı seçimi: Çocukların spor aktivitelerinde destekleyici ve yastıklayıcı ayakkabılar giymesi sağlanmalıdır.

  • Yavaş aktivite artışı: Spor veya fiziksel aktivitelerin yoğunluğu kademeli olarak artırılmalıdır.

  • Esneme egzersizleri: Baldır kaslarını ve Aşil tendonunu esnetmek, topuktaki baskıyı azaltabilir.

  • Dengeli fiziksel aktivite: Çocukların dinlenme ve fiziksel aktivite arasında dengeli bir program uygulamaları sağlanmalıdır.

Sever Hastalığı Hakkında Sık Sorulan Sorular

Sever hastalığı kalıcı bir problem midir?
Hayır, genellikle büyüme plağı kapandığında (14-16 yaş) kendiliğinden iyileşir ve kalıcı bir sorun yaratmaz.

Dinlenme şart mı?
Evet, topuğa binen yükü azaltmak için aktivitelerin sınırlandırılması gereklidir. Aksi halde ağrı ve rahatsızlık devam edebilir.

Tabanlık kullanımı ağrıyı azaltır mı?
Ortopedik tabanlıklar, topuğu destekleyerek ağrının hafiflemesine ve topuk üzerindeki yükün dengelenmesine yardımcı olur.

Sever hastalığı spor yapmayı engeller mi?
Dinlenme süreci boyunca spordan uzak durulması önerilir. Ancak tedavi sonrasında çocuklar normal aktivitelerine dönebilir.


Sever hastalığı, çocuklarda yaygın olarak görülen bir topuk ağrısı nedenidir ve genellikle cerrahi müdahale gerektirmeyen, kontrol edilebilir bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi ile çocukların günlük aktivitelerine ağrısız bir şekilde devam etmeleri sağlanabilir.

Stres Kırıkları
Stes Kırıkları.png

STRES KIRIKLARI

Stres Kırıkları: Nedir, Neden Olur ve Nasıl Tedavi Edilir?

Stres kırıkları, kemiklerin tekrarlayan küçük travmalar veya sürekli yüklenme nedeniyle zayıflaması sonucu oluşan ince çatlaklardır. Özellikle koşu, zıplama veya yüksek etkili aktiviteler yapan sporcularda ve aktif bireylerde sık görülür. Stres kırıkları genellikle alt ekstremitede, özellikle ayak ve bacak kemiklerinde meydana gelir. Erken teşhis ve tedavi edilmediğinde, daha ciddi kırıklara dönüşebilir.

Stres Kırıklarının Belirtileri Nelerdir?

  • Lokalize ağrı: Kemikte belirli bir noktada hissedilen ve aktivite ile artan ağrı.

  • Şişlik: Etkilenen bölgede hafif şişlik ve hassasiyet.

  • Ciltte sıcaklık: Yaralı bölgede cilt yüzeyinde ısınma hissi.

  • Dinlenme ile ağrının azalması: Aktivite sırasında artan ağrının, dinlenme ile hafiflemesi.

  • Zayıf performans: Sporcularda aktivite sırasında performans düşüşü.

Stres Kırıkları Neden Olur?

  • Tekrarlayan yüklenmeler: Koşu, zıplama gibi yüksek etkili aktiviteler.

  • Yetersiz dinlenme: Kemiklerin iyileşmesi için gereken dinlenme süresinin yetersiz olması.

  • Uygun olmayan ayakkabılar: Desteksiz veya yetersiz yastıklamaya sahip ayakkabılar.

  • Diyet eksiklikleri: Kalsiyum ve D vitamini eksikliği gibi durumlar kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir.

  • Aşırı yüklenme: Spora ani başlangıç veya aktivite yoğunluğunun hızlı artırılması.

  • Fazla kilo: Kemiklere binen ekstra yük, stres kırığı riskini artırır.

  • Kemik yoğunluğu sorunları: Osteoporoz gibi durumlar, kemiklerin kırılgan hale gelmesine neden olabilir.

Stres Kırıklarının Tedavi Seçenekleri

1. Cerrahi Dışı Yöntemler

  • Dinlenme: Etkilenen bölgenin iyileşmesi için aktivitelerin azaltılması. Dinlenme, stres kırıklarının tedavisinde en önemli adımdır.

  • Yardımcı cihazlar: Baston veya koltuk değneği kullanımı, kemik üzerindeki yükü azaltabilir.

  • Buz uygulaması: Şişlik ve ağrıyı azaltmak için günde 15-20 dakika buz uygulaması yapılabilir.

  • Ayakkabı değişikliği: Yastıklama özelliği olan, destekleyici ayakkabılar tercih edilmelidir.

  • Tabanlık kullanımı: Ortopedik tabanlıklar, kemiklere binen baskıyı hafifletebilir.

  • Beslenme düzenlemesi: Kalsiyum ve D vitamini içeriği yüksek bir diyet kemik iyileşmesini destekler.

Bu yöntemler çoğu stres kırığında etkili olur. Ancak kırığın ilerlemesi veya kemikte tam kırık gelişmesi durumunda cerrahi tedavi gerekebilir.

2. Cerrahi Tedavi

Cerrahi müdahale, stres kırığının cerrahi dışı tedavilere yanıt vermediği veya kemiğin stabilitesini tehdit ettiği durumlarda gereklidir.

  • Kırık sabitleme: Vida veya plaklarla kırığın stabilize edilmesi.

  • Kemiği destekleme: İyileşmeyi hızlandırmak ve tekrar kırık oluşumunu önlemek için özel cerrahi teknikler uygulanabilir.

Cerrahi sonrası rehabilitasyon ve fizik tedavi, iyileşme sürecinin önemli bir parçasıdır.

Stres Kırıkları Hakkında Sık Sorulan Sorular

Stres kırıkları tamamen iyileşir mi?
Evet, uygun tedavi ve dinlenme ile stres kırıkları genellikle tamamen iyileşir. Ancak iyileşme süresi bireysel duruma ve kırığın şiddetine bağlıdır.

Dinlenmeden spora devam edersem ne olur?
Dinlenmeden yapılan aktiviteler, kırığın ilerlemesine ve tam bir kırığa dönüşmesine neden olabilir.

Tabanlık kullanımı ne kadar etkilidir?
Ortopedik tabanlıklar, kemik üzerindeki baskıyı azaltarak hem tedavide hem de önleyici olarak etkili olabilir.


Stres kırıkları, erken teşhis ve uygun tedavi ile tamamen iyileşebilir. Dinlenme, beslenme düzenlemesi, uygun ayakkabı ve tabanlık kullanımı ile iyileşme süreci desteklenir. Daha ciddi vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı

Op. Dr. Abdurrahman Vural

Adres

Medicana Kadıköy Hastahanesi

Zühtüpaşa Mahallesi, Recep Peker Caddesi. No:11 Kadıköy/İstanbul

Tel: 0850 460 63 34

Ortopodoloji

Göztepe Mh Bağdat Cd No:229 Kadıköy İstanbul

0505 389 87 84

DrAV İkon rev.png

© 2025 ayakcerrahi / Abdurrahman Vural. Her hakkı saklıdır. Kobiyardim' ın katkılarıyla oluşturulmuştur.

bottom of page